İRAN
GEZİ NOTLARI GENEL BAKIŞ……
Gezi tarihi: 1-10 Ekim 2017
Kör Baykuş’un yazarının memleketine uçacaktım. Sadık
Hidayet’in doğduğu topraklara ayak basacaktım. Sadece Sadık mı, o topraklarda
doğan, Simurg efsanesini Şahname’sinde dile getiren Firdevsi ve Alamut Kalesi’nde yaşayan Sabbah’ın
arkadaşı Ömer Hayyam’ın doğup, gezdiği yerlerde olacaktım…. İRAN, gezmeye karar verdiğim ülkeler içinde
en ilginci ve benim için en bilinmez, hatta efsanelerle dolu olanlardan
biriydi. Gitmeye karar verdiğimde
konuştuğum kişilerin önemli bir kısmı önyargılıydı, hatta ne işin var orada
diye soranlar da oldu. Dedim ya benim
içinde efsanelerle ve önyargılarla doluydu, ama gene de kendi kendime olumsuz
sorular sorup, zihnimi kirletmedim. GİTTİM ve gezmeyi sevenlerin mutlaka ama
mutlaka görmesi gereken bir coğrafya GÖRDÜM.
İran’da ne arıyordum, sorularım neydi? Tamam sorularım
vardı da, hazırlayacağım gezi notlarında başka meraklı arkadaşlar neleri bulmak
isterlerdi, bunlara da cevap bulmak istiyordum. Bulabildim mi; Kararı sizler
verin lütfen……….
İran’daki rotam TEBRİZ-TAHRAN-KUM-KAŞHAN-İSFAHAN-YEZD-PERSAPOLİS-ŞİRAZ-MEŞHED-TUS
İran'da gezdiğim şehirleri kutu içinde işaretledim. İnanın daha gezecek çok yer var İran'da. Umarım bir gün Basra Körfezi'nde tüplü dalış yapma şansına da sahip olurum.
İran'da gezdiğim şehirleri kutu içinde işaretledim. İnanın daha gezecek çok yer var İran'da. Umarım bir gün Basra Körfezi'nde tüplü dalış yapma şansına da sahip olurum.
İran’a giderken özellikle üç soru ziyaretçilerin kafasını meşgul ediyor; İlki hanımların nasıl giyinmesi gerektiği, diğeri para durumu ve üçüncüsü pasaporta damga vurulup vurulmadığı.
İlk iki sorudan yola çıkarak, İRAN şehirlerde gezdiğim
önemli noktalarla ilgili detaylardan önce, genel giyim-kuşam-para durumu-hava
durumu-kalınacak yerler-ne yenir, ne içilir-bir
turisti bekleyen sürprizler neler gibi genel notlarımı paylaşmak istiyorum…..
PASAPORTA vurulacak damga meselesi ise; Türkiye
vatandaşlarına vize uygulanmıyor. Pasaportuma giriş-çıkış damgası basıldı. Bu
durum ABD vizesi için sorun olur mu diyenler için ise, İran damgası olup da ABD
vizesi alan arkadaşım var. Ama internette Amerikan vizesi sorunu yaşadığını beyan edenler
de okudum. ABD gezi planlarımda sonlarda olduğu için dert etmedim açıkçası.
Kısmet…….
METEOROLOJİ
1-10 Ekim arasında kuzey batı’dan (Tebriz) başlayıp ,
güneye (Şiraz), oradan da kuzey doğu (Meşhed)’ya rota izledim. Hava hemen hemen
her şehirde gündüz 22-26 C arasında ve gezmek için çok uygundu. Gezi öncesinde İran meteoroloji sitesinden kontrol ettiğimde anladığım, Mart ayı ortasından Haziran
ilk haftaları arası ile Eylül sonlarından Ekim ortalarına denk gelen tarihlerde
gezmek en keyiflisi. Bu tarihlerde
yağmur sürpriz yapabilir ve güneş battıktan sonra hava serin olduğu için sıcak
tutacak kıyafet mutlaka götürülmeli.
Ayrıca gezi öncesinde cep telefonuma
rotamdaki şehirlerin meteorolojik verilerini görmek için giriş yapmıştım
ve 1 haftalık meteorolojik öngörüler hiç
yanıltmadı. Yaz dönemi hayli sıcak olduğu için gezi biraz zahmetli
olacaktır.
ÖZET: MART
ORTASINDAN HAZİRAN İLK HAFTASI ile EYLÜL
BAŞINDAN EKİM ORTASINA kadar hava gezi için çok güzel. AKŞAM için POLAR veya
SICAK TUTACAK KIYAFET ve YAĞMUR SÜRPRİZİ için ŞEMSİYE……….. Gezim sırasında
yağmur yağmadı, şanslıydım…
GİYİM-KUŞAM
Erkek ziyaretçiler giyim konusunda ne şehir turunda, ne de kutsal yerlerin ziyaretinde
sıkıntı yaşamıyorlar.
Hanım ziyaretçiler gezerken başlarına mutlaka eşarp,
şal almak durumundalar. Bu uygulamanın hiç İSTİSNASI yok. Beni en strese sokan konu saçı kapatma
meselesiydi. Ama öyle gerilecek bir
durum olmadı. Saçın tamamının kapalı olması şart değil, saçın örtüden görünmesi
hiç sorun olmuyor. Kendinizi iyi hissetmek için desenini çok beğendiğiniz, şık,
hoş eşarp-örtüler tercih edebilirsiniz. Gezi boyunca eşarp başımdan çok kere
düştü ve farkına varmadan öylece gezmişim, ama kimse ses etmedi (tabi gruptakiler gene de birbirimizi hep
uyardık). Ama gene de dikkatli olmakta fayda var, biri bir şey söyler, polis
uyarmaya filan kalkar, moraliniz bozulur. Üste ise uzun kollu ve baseni örten gömlek ve
tunikler tercih edebilirsiniz. Alta ise kumaş pantolon, tayt, dar kot giymek
mümkün. Ayağınıza sandalet ya da terlik bile giyebilirsiniz. İRAN lı hanımlar
gayet dar pantolonlar ve taytlar giyiyorlar. Sokaklarda çok fazla kara çarşaf
giyen hanım var, bunun yanı sıra tayt-gömlek-saçının yarısı açık hanım da çok
fazla…. Uzun da olsa ETEK veya ELBİSE giyen hanım hiç görmedim. Sadece mihmandarımız
bir günlüğüne uzun elbise giymişti ama gene altında tayt vardı. Ayrıca devlet dairelerinde işiniz varsa
tamamen kapalı giyinerek gitmek zorundasınız. İRAN lı hanımlar 1979 devriminden
bu yana giyim-kuşamda bu aşamaya gelene
kadar çok sıkıntılar çekmişler. Bu konuda güzel haber; İRANLI gençlerden çok
ümitliyim… Baskıcı yönetimi kırmaya çalışıyorlar.
ÖZET: Beyler
için giyim-kuşam da sorun yok. Hanımlar ise mevlüte gidiyormuş gibi başlarını
gevşekçe de olsa örtmek durumundalar. Üste uzun kollu ya da truvakar kollu, baseni
örten gömlek-tunik giyebilirler. Altta ise tayt, kot, dar pantolon olabilir.
Sandalet giymek mümkün.
Ayrıca türbelere (örn İmam Rıza, Hz. Masume Türbeleri
vb.) girerken hanımlara ÇADIR dedikleri çarşaf veriyorlar. Bana verilen çarşaf beyaz-krem
renk üzerine çiçek deseni olan (yumuşak renkler) çarşaftı. Örtünmesi kolay ama
tabi insanı gene de strese sokmaya yetiyor.
ŞAHSİ
NOTUM: Bir hanımın hava durumuna göre veya gideceği ortama
göre gardrobundan canının istediği tercihte bulunabilmesi aslolan.
Bu konuda devletin karabasan gibi gibi kadının arkasında dolanması ve
başörtüsünün Demokles’in kılıcı vazifesi görmesi çok ağır bir yük. Kaldı ki keşke mesele sadece kılık kıyafet
olsa mücadeleyle aşılır diyeceğim, ama hanımların medeni haklar konusunda çok
daha derin sorunları var. Hanım olarak
hangi birinden dem vurayım bilemedim.
İRAN’lı hanımların nasıl giyindiğini çektiğim fotoğraflardan görebilirisiniz……
Tebrizli sabah işe giden hanım. Ne kadar engellersen engelle ayakkabımla döverim diyor.
Tebrizli sabah işe giden hanım. Ne kadar engellersen engelle ayakkabımla döverim diyor.
Azerbaycan Müzesi'nde hoş bir İranlı hanım.
Azerbaycan Müzesi'nde kendi modasını yaratmış şık bir hanım.
Tahran Kapalı Çarşı çıkışı....güvenlik engelinden geçerken özgürlüğe adım atar gibi, nasıl da kendinden emin :)
Tahran Kapalı Çarşı önü.
Tahran Kapalı Çarşı'da ahlak-toplum polisi hanım. Hz. Hüseyin'in yası için merasim vardı çarşıda ve hanımlar sadece çarşı girişine alınıyordu, fotoğraftaki hanım ileri gitmeme izin vermedi. . Önce içeri girememeye çok sinirlendim ama baktım çarşının diğer ucundan gelen kalabalık erkek grubu merasim için ağır ağır ağıt yakıp, ellerini göğüslerine vurarak bize doğru ilerliyorlar, öylece kalıp, video ve fotoğraf çektim. Çok etkileyici olduğunu itiraf etmeliyim.
Şiraz'da halı dükkanı işleticisi İranlı bir Bey. Bir tane de olsa beyefendi fotoğrafı olsun istedim.
PARA MESELESİ
1.000.000,- (Bir Milyon) Riyal = 100.000,- (Yüz Bin) Tümen ediyor. Ya da
100.000,- (Yüz Bin) Riyal = 10.000,-(On Bin) Tümen
ediyor.
Kağıt paraların bir yüzünde Arapça rakam, diğer yüzü bildiğimiz rakamlar var.
Ama rakamlar bitişik yazıldığı için okuması zor oluyor ve kaç Riyal olduğuna dikkat etmek
gerekiyor. Yani 100.000,- Riyal diye
yanlışlıkla 1.000.000,- Riyal vermeniz işten bile değil.
Dolar ve EUR rahatlıkla bozdurabilirsiniz. Hatta
Tebriz’de TL bozdurabilen bile oldu. Uygun kur vermediği için bankalardan
değişim yapmanız tavsiye edilmiyor. Her şehrin merkezi yerlerinde döviz
ofisleri var. Hatta yanınıza yanaşıp, para lazım mı diye soran ayaklı
dövizciler de var.
1-10 Ekim 2017 tarihlerinde kurlar
100 usd
karşılığı 3.200.000 Riyal ile
3.800.000,- Riyal arasında (yani 320.000,- Tümen ile 380.000,- Tümen ) fiyat
veren döviz büfeleri oldu. Yani pazarlık şart, birkaç dövizciden kur almakta
fayda var.
100 eur karşılığı 4.000.000 Riyal ile 4.200.000,-
Riyal (yani 400.000,- ile 420.000,-
Tümen) arasında
1.000,- TL karşılığı 1.050.000,- Riyal idi.
Fiyat sorduğunuzda Tümen üzerinden söylüyorlar, hatta
bazen örneğin 10.000 Tümen bile demeden direk 10 tümen dedikleri de oluyor.
Harcamalarınızı yaparken, bu kaç TL şimdi, ben ne
harcadım diye merak ediyorsanız basit bir kolerasyon kurabilirsiniz. Mesela 10.000,- Tümen e
aldığınız bir ürün 10,- TL ya da 5.000,-Tümen’e aldığınız ürün 5,-TL diye
basitçe düşünebilirsiniz.
Alış-verişlerde direk EUR ya da USD ile ödeme yapmak
da mümkün. Ama kurdan haberdar olmak lazım
.
DİL
KONUSU
İran’ın resmi dili Farsça. Gezime Tebriz’den başladım
ve bu şehir Doğu Azerbaycan Eyaletinin yönetim merkezi ve Azeri yurdu. Herkes anlaşılır aksanla Türkçe
konuşuyor. Tahran’da da Türkçe konuşan çok
insan var, başka dil bilmiyorsanız illa Türkçe bilen biri bulursunuz. Ülkenin güneyine indikçe Türkçe konuşana çok
az rastlıyorsunuz. Buralarda da eğer İngilizce biliyorsanız derdinizi anlatırsınız.
Güney illerinde de başka dil bilmeden Türkçe konuşarak
anlaşanımız oldu grubumuzdan. Sanırım
sizi dinlerken, cümle içinden Farsça kelimeleri seçip, mantık
yürütüyorlar. Tabi bir de beden dili
diye bir şey var. Parayı gösterince fiyat sorduğunuzu anlamayan çıkmaz dünyanın
hiçbir yerinde.
İran'a gitmeden hemen önce, İstanbul'da sokakta İranlı olduğunu tahmin ettiğim 3 genç ile konuşmuştum. Tebriz'den geliyorlarmış. İngilizce bilen var mı, ülkenize gittiğimde Türkçe bilmeyenlerle nasıl anlaşırım diye sormuştum. Cevabı ilgiçti, İngilizce konuşmamaya gayret edin, tepki alırsınız demişti. İran'da İngilizce konuşmak sorun filan yaratmıyor. Neden böyle hatalı bilgi verdi bana gençler hala anlamış değilim.
İran'a gitmeden hemen önce, İstanbul'da sokakta İranlı olduğunu tahmin ettiğim 3 genç ile konuşmuştum. Tebriz'den geliyorlarmış. İngilizce bilen var mı, ülkenize gittiğimde Türkçe bilmeyenlerle nasıl anlaşırım diye sormuştum. Cevabı ilgiçti, İngilizce konuşmamaya gayret edin, tepki alırsınız demişti. İran'da İngilizce konuşmak sorun filan yaratmıyor. Neden böyle hatalı bilgi verdi bana gençler hala anlamış değilim.
ÖZET: İran’ın
kuzeyindeki şehirlerde Türkçe bilen sayısı hayli fazla ama güneye indikçe
herkes Farsça konuşuyor ve iletişim için İngilizce devreye giriyor (en azından
benim için). İran’da özellikle Tebriz’de gezerken herhangi bir İngiliz’in dünyada gezerken ne
hissettiğini gayet iyi anladım. Başka bir ülkeye gidiyorsunuz ve orada sizin
diliniz konuşuluyor; ne büyük rahatlık,
ne güzel bir his anlatamam.
YİYECEK-İÇECEK
Bir Türk olarak kesinlikle yabancılık çekmeyeceksiniz.
Kebap, çorba, salata, kahvaltılıklar, küçük bir cins nohuttan yapılan yemekler ve
basmati pirincinden, safranlı pilavlar damak
zevkimize hitap ediyor. Tabi safran ve değişik baharatlarla tüm bu gıdalara
İran tarzı da katmışlar. Bir akşam ocakbaşı restorana gittik, memlekette alışık
olduğumuz gibi ortada mangal, siz pişiriyorsunuz etinizi. Tabi illa ocakbaşı
şart değil, herhangi bir restoranda
alışık olduğumuz şekilde hazırlanmış et-kebap bulabilirisiniz. Sabah
kahvaltıları aynı bizdeki gibi evlerde, yani demleme çay ve bilindik kahvaltılıklar.
Değişik bulduğum birkaç lezzeti yazmak isterim. Bir
sabah kahvaltıda lime edilmiş etle pişirilmiş
KEŞKEK vardı, çok beğendim.
Basmati pirincinden hazırlanmış ve içine dere otu
katılmış pilav (otlu pilav diyorlar) sade hazırlanandan daha güzel. Pilavları
neredeyse hiç yağlı değil. Tereyağını isterseniz sonradan ekleyebilirsiniz.
Mesela bir restoranda manda tereyağı verdiler pilav için, ben pilavı bıraktım,
tereyağını yedim. Bu ne sütünden diye sordum, CAMIŞ sütü dediler 😊
Akşam yemeğinde verilen ŞAMİ (umarım doğru yazdım) adlı tatlı çok güzeldi.
Bizim tavuk göğsü mantığında. Lime edilmiş gerdan eti, zereşt (umarım doğru
yazdım) denen bir hububat, safran, yoğurt, şekerden yapılmış bir tatlı. Çok
sevdim.
Otobüs mola yerinde keşfettiğim ve gezi grubunda
aranan lezzet olan SAFRANLI DONDURMA da çok lezzetli.
Salatalara konan limon suyu (sonradan isterseniz
ekliyorsunuz) bizim misket limon dediğimiz türden elde ediliyor. Aroması daha
keskin ve asitli, hani bitter diye adlandırılan tatta. Grupta neredeyse hiç
seven olmadı bu tadı, ben bayıldım.
Gelelim İRAN EKMEKLERİNE. Bizim lavaş dediğimiz tipte
ekmek tüketiyorlar ama çok çeşidi var. İncecik olanı var, çok az kalın olanı
var. İnsanlar fırınlardan alıp, ikiye katlayıp, direk evlerine götürüyorlar bu
lavaş tipi ekmekleri. Peşine takılmadan edemez insan, sıcak sıcak mis gibi
kokuyor. Bir de SAFRANLI PİDE var. Bu da muhteşem bir şey.
BAKLA HAŞLAMASI’da ilginç. İri bakla içini
haşlayıp,tuzlayıp, tüketiyorlar. Haşlanmış mısır gibi….
Kafelerde demleme çay yerine poşet çay konmuş demlikle
servis ediyorlar çayı. Ama bazı yerlerde demleme çay da var. Fakat demleme
çayları hayli açık.
Kişnişli cup kek ve cevizli gevrek helvaları da
lezzetli.
İran’da karnınız acıkıp da acil ve ucuz bir şeyler
isterseniz çok alternatif var. Ya çarşı içi veya yakınlarındaki fast-foot tarzı
küçük dükkanlar ya da sokaklarda her an rastlayacağınız meyve satan manavlar.
Daha olmadı kuruyemiş dükkanları hizmetinizde.
Ayranları nane aromalı. Şu meşhur marka meşrubatı da
her yerde bulabilirsiniz. Alkol yok ama onun yerini alacak MALT İÇECEKLER
satılıyor. Küçük bir markette EFES marka meyve aromalı 3 çeşit malt içeceğe
rastladım mesela, Türkiye’de hiç görmemiştim. Bravo EFES’e, girmiş İRAN
pazarına….
ÖZET: İRAN’da
kesinlikle aç kalmazsınız. Tavsiyem olur, değişik gördüğünüz yemekleri deneyin.
Çok ilginç tatlar çıkıyor ve yemek kültürünüze çok katkısı olacaktır bu
cesaretinizin.
İran'dan yemek ve diğer ilginç gıda fotoğrafları........
Çorba ile başlayalım. İran'da çok değişik malzeme ile hazırlanmış çorba bulma şansınız var ve hepsi lezzetli, damak tadımıza uygun.
Gerdandan hazırlanmış tandır benzeri et, sebzeli pirinçle doldurulmuş biber, otlu pilav, safranlı pilav ve mücver benzeri bir lezzet..... Et yemeği çok başarılıydı, biberi de sevdim. Otlu pilav ise geleneksel lezzet.
İnternette görsem bu fotoğrafı derim ki Adana'da çekilmiştir. Hayır Adana değil, Tebriz'de elcağızıma çektim fotoğrafı....diyorum size gerçekten aç kalmazsınız....
Izgara karışık menü. Tabağın sol üst köşesindeki değişik otlardan yapılmış sos ete çok yakışmıştı. Sebze haşlamalarını da safran ile şenlendiriyorlar.
Fotoğraf Tahran'da ocakbaşı restorantta çekildi. Türkiye'deki örneklerinin aynısının tıpkısı. Tabi azcık lezzet farkı var. Etleri dinlendirdikleri sosun içine değişik bir baharat koymuşlardı. Beni rahatsız etmedi, ama olmasa daha iyi olurmuş diyen arkadaşlar çıktı.
Safranlı pide. Ayrıca lavaşa benzeyen ve değişik çeşitleri olan ince ekmekleri de var.
Gelelim tatlıya. Gerdan eti ile hazırlanmış, safranlı sütlü tatlı. Aynı tavuk göğüsü mantığında. Çok beğendim tadını. Et tadı ve kokusu kesinlikle gelmiyor yerken.
Nane aromalı ayran. Sadesi vardır belki ama nanelisi çok ferahlatıcı.
Kapalıçarşı'da çay ikramı. Kapalıçarşı derken, Tahran kapalı çarşı.......
Gevrek cevizli helva, Tebriz. Gerçekten ince ve kıtır kıtır....
Marketlerde değişik ne var yok diye tüm raf ve dolapları karıştırmanın sonucu.... keşfedip, grupta çok prim yapmasını sağladığım safranlı dondurma....
Gene market dolaplarına bakarken ne göreyim. EFES bu pazar için malt içecek üretip, ihrac ediyormuş. İç piyasada bu ürün yok. Bir de Türk dizileri var buralarda, meşhur. Meşhed'te bir hikayem var dizilerimizle ilgili, MEŞHED hikayemde anlatacağım...
ABD, İran'a ambargo uyguluyor(muş), ama kendisi gayet güzel ticaret yapıyor. Kolasız yapamayanlardansanız, buyurun Farsça kola.....
Burası Tebriz, Beypazarı değil...
Tebriz çarşıda kasap....Görünce "yok artık" dedim...kaynatıp, bulyon yapılıyormuş...
Bu tavuk ayakları da bulyon hazırlamak için. Bunu bildiğim için tuhafıma gitmedi. Londra'da yanında yaşadığım aile geleneksel yahudi çorbası yaparken kullanırdı tavuk ayağını. İlginçtir, su daha kıvamlı olurdu. Tavuk ayağındaki kıkırdak daha fazla herhalde..... O çorbada şahane olurdu bu arada. Bir ara tarifini vereyim, yıllardır yapmadım....
İran'dan yemek ve diğer ilginç gıda fotoğrafları........
Çorba ile başlayalım. İran'da çok değişik malzeme ile hazırlanmış çorba bulma şansınız var ve hepsi lezzetli, damak tadımıza uygun.
Gerdandan hazırlanmış tandır benzeri et, sebzeli pirinçle doldurulmuş biber, otlu pilav, safranlı pilav ve mücver benzeri bir lezzet..... Et yemeği çok başarılıydı, biberi de sevdim. Otlu pilav ise geleneksel lezzet.
İnternette görsem bu fotoğrafı derim ki Adana'da çekilmiştir. Hayır Adana değil, Tebriz'de elcağızıma çektim fotoğrafı....diyorum size gerçekten aç kalmazsınız....
Izgara karışık menü. Tabağın sol üst köşesindeki değişik otlardan yapılmış sos ete çok yakışmıştı. Sebze haşlamalarını da safran ile şenlendiriyorlar.
Fotoğraf Tahran'da ocakbaşı restorantta çekildi. Türkiye'deki örneklerinin aynısının tıpkısı. Tabi azcık lezzet farkı var. Etleri dinlendirdikleri sosun içine değişik bir baharat koymuşlardı. Beni rahatsız etmedi, ama olmasa daha iyi olurmuş diyen arkadaşlar çıktı.
Safranlı pide. Ayrıca lavaşa benzeyen ve değişik çeşitleri olan ince ekmekleri de var.
Gelelim tatlıya. Gerdan eti ile hazırlanmış, safranlı sütlü tatlı. Aynı tavuk göğüsü mantığında. Çok beğendim tadını. Et tadı ve kokusu kesinlikle gelmiyor yerken.
Nane aromalı ayran. Sadesi vardır belki ama nanelisi çok ferahlatıcı.
Kapalıçarşı'da çay ikramı. Kapalıçarşı derken, Tahran kapalı çarşı.......
Gevrek cevizli helva, Tebriz. Gerçekten ince ve kıtır kıtır....
Marketlerde değişik ne var yok diye tüm raf ve dolapları karıştırmanın sonucu.... keşfedip, grupta çok prim yapmasını sağladığım safranlı dondurma....
Gene market dolaplarına bakarken ne göreyim. EFES bu pazar için malt içecek üretip, ihrac ediyormuş. İç piyasada bu ürün yok. Bir de Türk dizileri var buralarda, meşhur. Meşhed'te bir hikayem var dizilerimizle ilgili, MEŞHED hikayemde anlatacağım...
ABD, İran'a ambargo uyguluyor(muş), ama kendisi gayet güzel ticaret yapıyor. Kolasız yapamayanlardansanız, buyurun Farsça kola.....
Burası Tebriz, Beypazarı değil...
Tebriz çarşıda kasap....Görünce "yok artık" dedim...kaynatıp, bulyon yapılıyormuş...
Bu tavuk ayakları da bulyon hazırlamak için. Bunu bildiğim için tuhafıma gitmedi. Londra'da yanında yaşadığım aile geleneksel yahudi çorbası yaparken kullanırdı tavuk ayağını. İlginçtir, su daha kıvamlı olurdu. Tavuk ayağındaki kıkırdak daha fazla herhalde..... O çorbada şahane olurdu bu arada. Bir ara tarifini vereyim, yıllardır yapmadım....
TELEFON VE İNTERNET FENOMENİ
Havalimanına indiğinizde, ya da şehir merkezine ulaştığınızda çok makul fiyatlara İran hattı alabilirisiniz. Almayı tercih etmedim ve akşamları otele ulaştığımda WI-FI şifresi girip, whatsup üzerinden ailemle ve dostlarımla iletişime geçtim. Bir kaybım da olmadı açıkçası. Ama illa internet olsun diyorsanız, İran’dan paket alma şansınız var ve fiyatları çok makul. Vodafon kullanıcısıyım ve İRAN’a inince gelen mesajda fiyatlama şöyleydi; 7,5 TL/dakika arama, 2,90 TL aranma, 5,-TL MB internet.
Gelelim sosyal medya ağlarındaki duruma. Eğer VPN yüklerseniz, inter-net daha hızlı
çalışıp, girilemeyen siteleri belki açmanıza yardımcı olur. Sosyal medya
kullanmayı planlamadığım için ne VPN yükledim, ne de İRAN hattı aldım. Wİ-Fİ
üzerinden whats-up sorunsuz çalıştı ama FACEBOOK’u otel WI-FI üzerinden açmaya
çalışırsanız, bağlantı kopuyor ve
yeniden şifre girmenize genellikle müsaade etmiyor sistem. Yani FACEBOOK ile
dertleri var. ☹
ÖZET: İletişim
için İRANCELL ya da başka bir hat satın alabilirsiniz. İran’da telefon ve
internet bizden çok daha ucuz. Ve 1-2 haftalık yeterli dakika ve inter-net
içeren paketlerden birini 25-30 TL ye alabiliyorsunuz. Türkiye’de hizmet veren cep telefonu
firmalarının İRAN tarifeleri pahallı. Gene de gitmeden önce Türkiye’de bir
kioska uğrayıp, alternatifleri sorabilirsiniz.
ULAŞIM
İran içi uzun rotamda bir kısım karayolu kullandım,
iki kere de iç hat havayolu kullandım. Grubumuza temin edilen otobüsler gayet
iyi idi. Tabi tipik klima sorunu gene yaşandı. Son yıllarda seyahatlerimin en
sorunlu kısmı otobüs klima sistemleri. Sağlığı
bozacak kadar şiddetli soğuk üflüyor, sadece havalandırma çalışsa bile zatürre
sebebi. Neyse. Şehirlerarası yollar genelde ortadan refüjle ya da çukur bir
alanla ayrılmış durumda. İranlı biri büyük araç şoförlerinin kötü araç
kullandığını söyleyip, arkadaşıma şehirlerarası yolculuğu tavsiye etmemiş. Hiç
öyle değil, daha doğrusu biz memlekette büyük araç şoförlerinin terörüne çok
alışık olduğumuz için (iyi araç kullananları tenzih ederim) bana güvensiz
gelmedi.
Şehiriçinde ise; Pek çok şehirde metro sistemi var
gayet iyi işliyor. Otobüs de tercih edilebilir. Hatta Meşhed’te Metrobüse benzer bir ulaşım sistemi bile var.
Taksi fiyat listeleri ise duraklarda asılı. Ama sorun Farsça olması.
FOTOĞRAFÇILIK
Her şehirde ve tarihi bölgede gayet rahat fotoğraf
çekebildim. Ama gene de kişileri çekerken dikkatli olmakta fayda var. Kum’a
giderken mollaları çekmemem konusunda uyarı oldu ama gene de çok dikkat
çekmeden çekim yapabiliyorsunuz. Türbelere fotoğraf makinalarımızı almadılar,
emanete bıraktık. Ama içeride pekala cep telefonumla fotoğraf da çektim, video
bile kaydettim. Sadece Hz. Masume’nin Türbesinde hanım görevliler bayan
bölümünü fotoğraflamama müsaade etmediler ama gayet kibar uyarıyorlar.
TURİSTE
YARDIMCI OLABİLECEK ÜRÜN VE HİZMET FİYATLARINA ÖRNEKLER
1-Tebriz’de
kaldığım otel lobisinde asılı fiyat listesinden single oda 2.682.420
Riyal/double oda 3.696.780 Riyal. (260,- TL ile 360,-TL civarı)
2-Tahran’da
kaldığım otel lobisinde asılı fiyat listesinden single oda 100,- USD/double oda
150,- USD
3-Makul
fiyata konaklamak isteyenler için Tebriz, Tahran ve Şiraz’da hosteller gördüm
ama, içeri girip fiyat sorma şansım olmadı. Tahran’daki hostele fiyat
soracaktım, onlarda gündüz vakti
kapalıydı maalesef. Bu şehirlerde otobüs ile merkezi yerlerinden geçerken
Guest House lar da gördüm ama araçtaydım ve fiyat soramadım ☹
4-Su
küçük pet şişe 700 Tuman (yaklaşık 70,- kuruş civarı)
5-Pastane
mamulü kişnişli cup kek 500-600 Tüman
civarı (yaklaşık 50-60,- kuruş) Bu arada tadı çok güzel.
6-Pahallı
tarife cafe latte 16.000,- Tümen (yaklaşık 16,-TL)
7-İyi
bir restoranda kebap fiyatları 16.000,- Tümen ile 39.000,- Tümen arası.
(Yaklaşık 16,- TL ile 40,- TL arası)
8-Şiraz’da
çok hoş bir kafede 1 Türk kahvesi 1 demleme çay 20.000,- Tümen (yaklaşık20,-
TL)
9-
Take away küçük restoran’da hamburger-sandviç 8.000,-ile 15.000 Tümen arası.
Pizzalar 13.000,- ile 18.000,- Tümen arası. İçecekler 3.000,- ile 8.000,- Tümen
arası
10-4
gr safran 10,- USD Paket içinde aldım, açık satılan safran da var, ama aldığım
markayı tavsiye ettiler. Yani biraz daha ucuza safran bulma şansınız var.
11-Hanımlar
için deve kemiğinden yapılmış sürmedanlıkların fiyatları boyutuna göre
değişiyor 35.000,- ile 55.000,- Tümen
arasında. Sürme ise küçük cam şişelerde 2.500,- Tümen. (TL karşılıklarını artık
hesaplarsınız diğer örneklerden ). Sürmedanlıklar çok şık objeler, insanın
hepsinde aklı kalıyor.
12-Firuze-Ametist
ve Aleksandrai (sarı bir taş) takı fiyatları muhtelif. Örneğin ametist taş 1,5 cm çaplı yuvarlak 75,- USD. Quartz taş 1,5 cm çap 30,- USD. Aleksandria
taş 1 cm çap 340,- USD. Aleksandrai yüzük 1 cm çap 580,- USD. Firuze taş 1 cm
çap 25,- EUR. Firuze taş 2 cm çap 60,-
EUR. Kehribar erkek yüzüğü 50-55,- EUR. Taş, takı alırken çok çok çok sıkı
pazarlık yapın lütfen. İsfahan, Şiraz ve Meşhed de çok fazla takı alternatifi
bulabilirsiniz.
13-İsfahan’dan
yün+ipek karışımı 10-12 m2 lik halı 12.000,- TL. Halı fiyatları dokunduğu
malzeme, incelik ve boyutuna göre çok değişken. Çok çok çok sıkı pazarlık
yapmak gerekiyor.
14-Magnet
fiyatları 2.000,- Tümen ile 6.000,- Tümen arası
15-Müze,
ören yeri, turistik yerlerin giriş ücretleri 15.000,- ile 25.000,- Tümen
arasında.
NAÇİZANE
GÖZLEMLERİM, TAVSİYELERİM VE KATILMASAM, GÖRMESEM DE ÖĞRENDİKLERİM
1-İran
mutlaka gidilmesi ve tanınması gereken bir coğrafya. Unutun tüm duyduklarınızı
ve İran için yapın planınızı.
2-İran
turistler için son derece güvenli bir ülke.
3-Gitmezden
önce İran ekonomik verilerine merak edip bakmıştım. Büyüme verisi, faiz oranları,
enflasyon oranı bizim rakamlara yakın. İnternette bulabilirsiniz. Bunu neden
yazıyorum; Yıllardır Batı ve Amerikan ambargosu uygulanan ülke gene de gümbür
gümbür ayakta. İranlılar banka sistemi üzerinden yurtdışı para alış-verişi
yapamıyorlar ama tüm bu zorluklara rağmen gayet güçlü bir ekonomi. Nüfusu
yaklaşık 80 milyon.
4-İran’da
sokaklarda sigara içen kimse dikkatimi çekmedi. Yasak olabilir mi acaba?
Sormadım açıkçası. Çok takdir ettim 😊
5-Sokaklara
kesinlikle çöp atmıyorlar. KUM şehrinden çıkışta çok küçük bir alana atılmış
plastik atık dışında ülkenin neredeyse hiçbir yerinde çöp, atık görmedim. 😊
6-Gittiğim
her yerde insanlar çok ama çok güler yüzlü. Hanımlarla göz göze gelince o kadar
güzel gülüyorlar ki, insanın içi açılıyor. (tabi hanımlar beylerle göz göze
gelmemeye özen gösteriyor, dikkat lütfen)
7-Gittiğim
şehirlerin hepsinde park ve bahçelere çok önem vermişler. Çöl ikliminde ne
yapıp edip, su getirip, park bahçe inşa etmişler. İnanmayan gitsin görsün 😊
8-İnşa
edilmiş tarihi saray, medrese, türbe ve diğer binaların çok güzel estetik
mimari yapıları var. Meşhed’teki İmam Rıza’nın Türbesi ise gördüğüm en şaşalı
yapı. Mutlaka görülmesi gerekiyor bence.
9-Pasaport
kesinlikle otelde alıkonuyor. Ancak otelden çıkarken teslim ediyorlar. Şehri
gezerken yanınıza kaldığınız otelin kartını almayı unutmayın.
10-Günde
3 vakit namaz kılıyorlar ve kulağıma öyle bangır bangır bağırarak ezan okuma
sesi gelmedi.
11-Muharrem
ayında gidecekseniz İran’a, mutlaka matem için bir araya gelenlerin ritüelini
izlemeye çalışın. Şans eseri Tahran’da kapalı çarşıda denk geldim matem
ritüeline, çok etkileyiciydi. Öyle
videodan, tv den seyredildiği gibi değil, içinde olması insana ilginç duygular
yaşatıyor. Şehirleri ayrı ayrı yazarken fotoğraflarını paylaşacağım.
12-Şehirlerin
genel mimari yapısında çok yüksek binalara rastlanmıyor. Sadece Tahran’da var
yüksek bina ama İstanbul ile kıyas bile kaldırmaz. Binalarda alıştığımız
kırmızı kiremitli çatı yok, çatıları düz.
13-Lüks
araç göremedim sokaklarda. İllaki lüks araç sahibi vardır ama trafikte
dikkatimi çekmedi hiç. Peugeot en çok görülen marka. Bu marka İran’da üretim
yaptıkları için sokaklarda görebiliyoruz. Normalde araç ithalatı yasakmış ama, girdiğimiz bir restoranın
karşısındaki oto galerisinde satılık 2 adet İtalyan lüks spor araba
gördüm. Ayrıca yollardaki eski
otobüslerin markası Mercedes. Bir de İran’ın kendi markası var Khodro.
14-ALKOL
kullanmak ve satmak yasak İran’da. Ama her yasak delindiği gibi bu da deliniyor
anladığım kadarıyla. Ama konuyu İran’da konuştuğum insanlara sormadım. Yanılıp
da İran’a giderken free-shoptan alkol almayın sakın.
15-Acıktığınızda
özellikle öğlen yemeği için manav kollayın, meyveler çok güzel, çok ucuz.
16-Gittiğim
şehirler içinde trafiği gerçekten sorunlu olan şehir Tahran. İstanbul’u
aratmıyor trafik sorunu. Şehir merkezinde araçlar yayaya yol veriyor. Bu konuda
en kibar şehir Tebriz. Ama her şehirde dur deyince, yaya geçişi için duruyorlar
😊
17-Araç
trafiğinin yoğun olduğu bölgelerde bir koku var. Benzin ve mazotu İran kendi
rafinerilerinde işliyormuş ama iyi işlenemediği için havada bir yakıt kokusu
var. Fakat çok rahatsız edici değil.
18-Şehiriçi
otobüslerde beyler öne, hanımlar arkaya oturuyor. Metrolarını görmedim,
söylenen şu; Hanımlara ayrı, beylere ayrı vagonlar var, bir de karma vagonlar
var.
19-Gezerken
baş örtüsü düşünce uyaran olmadı ama gene de dikkat etmek gerek, can sıkıntısı
yaşamaktan iyidir biraz özen göstermek.
20-Havalimanların’da
uçuş kartlarını ve bagaj teslim fişlerini çıkışta topluyorlar. Hiç görmediğim
bir uygulama. Görevli bagaj üstündeki isimle, elinizdeki fiş ve uçuş kartını
eşleştirmeye çalışıyor ve topluyor kartları. UÇUŞ KARTLARINIZI VE BAGAJ FİŞİNİZİ ATMAYIN derim. İç hat uçuşunun
birinde bagaj fişi vermemişlerdi, görevliyle saçma bir konuşma yapmak zorunda
kaldım ama sorun aşıldı tabi.
21-Sizin
için free-shop alış-verişi önemliyse, paranızı Türkiye’deki havalimanlarına
saklayın. İran’da en fazla tatlı türü bir şeyler alınır free-shoptan.
22-Arapça
rakamları gitmeden önce öğrenmekte fayda var. Fiyat listelerine bakarken faydası oluyor.
Öğrenmesi çok kolay.
23-Gittiğim
şehirlerde bulunduğum yerlerde ve parklarda insanlar geç saatlere kadar kadınlı
erkekli sokaklarda gayet rahat geziyorlar. Kimseyi uyaran polis veya görevli
görmedim. Ama belirtmekte fayda var, öyle el ele tutuşup gezemiyorlar. Sadece
Şiraz’da bir çifti el ele gördüm, o kadar.
24-İran
ile aramızda 30 dakikalık yani yarım saatlik fark var. İran yarım saat önde
Türkiye’den. (bizde saatler kış uygulamasına ayarlanırsa eğer fark 1,5 saat olacak.)
25-Avrupalı
ve Amerikalı hayli turist vardı. İstanbul’dan Tebriz’e gittiğimiz THY uçağında
çok fazla USA lı turist vardı.
26-İran’a
gitmeyi planlıyorsanız naçizane tavsiyem turistik alanlar ve tarihi yapılar,
parklar, mescitler, türbeler hakkında yazılmış kitap okuyun. Gezi çok daha
verimli oluyor.
27-Gitmeden
önce dinler tarihi konusunda da kitap okuyup ya da internetten biraz araştırma
yaparsanız inanın bazı şeyleri çok daha iyi algılıyorsunuz. Manicilik, Şiilik, Zerdüştlük
gibi din ve mezheplerin tarih ve temel felsefesini inceleyip gidince pek çok
şey gözünüzden kaçmıyor. Naçizane tavsiyemdir.
28-İlginizi
çekiyorsa buzdolabınıza kolaylıkla magnet bulabilirsiniz. Fazla magnet
satılmıyor diye bir bilgi almıştım, onun için bu detayı yazıyorum. Magnet
gezilerim sırasında en çok bakındığım şey 😊
29-Şehir
içinde genel tuvalet bulabilirsiniz ama temizliğini garanti edemem.
30-İranlılar
rahatlıkla musluktan su tüketiyorlar. Şehir içinde çeşmeler var, bazılarından
su içtim, çok kötü değil ama tabi klor kokuyor. Gene de şişe suyu tavsiyemdir.
31-Mutlaka
dudak nemlendiricisi götürün. Nem az olduğu için, çok dudak kuruluğu yaşadım,
gezerken çantanızda olsun derim.
Seven bir arkadaşımın da dediği gibi “güzel şeyler”
Sevgiyle kalın
Mürüvet Gündüz
Yüreğine, kalemine, gözlerine sağlık canım. Pek güzel anlatmışsın.
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim. Sevgilerimle....
YanıtlaSil